18 Kasım 2009 Çarşamba

Bir internet alışverişi öyküsü/ Bir kargo muhattabının deneyimleri

Bu yazıya konu olan olay 2009 Kasım'ında tarafımca yaşanmıştır.

Hikaye kendime bir bileklik almak istememle başladı. Malumunuz, ikinci el satış siteleri bu konuda bizim gibi üşengeçleri kendine çekiyor. gittigidiyor.com'dan bir bileklik beğendim ve teklif verdim. Teklif verme, kazanma, kargolanma süreci normal şekilde seyretti, olması gerektiği gibi sorunsuzdular.

Kargoyu alma aşamasında ise anlam veremediğim birşey oldu, ürün Aras Kargo'ya verilmişti, elimizde takip numarası vardı. 10 Kasım'da kargoya verilen ürün 11 Kasım'da Ankara'ya ulaşmış, ancak ne hikmetse Ankara Çukurambar şubesinden Lefkoşe şubesine yönlendirilmişti. Beklemeyle geçen 12 ve 13 Kasım'ın ardından 14 Kasım'da internet takip linkine baktığımda büyük şaşkınlık yaşadım. Yurtta kaldığım için de bir karışıklık mı oldu acaba diye düşündüm, neyse efendim danışmaya falan da sorup
gelmediğinden emin olunca şubeyi aradım. Şubede çıkan hanım tarafından önce bilinçsiz/bilgisiz bir müşteri muamelesi gördüm. Sonra ODTÜ adresini vermemden midir, konuşmamın düzgünlüğünden midir, konunun ciddiyetinden midir bilinmez, ciddiye
alınmaya başladım. Yalnız önce kargonun çıkış şubesi olan Karamürsel şubesi ile benim iletişime geçmem istendi. Buna sert çıkınca kendilerinin konuyu halledip en geç 3 gün içerisinde kargoyu tekrar Çukurambar Şubesi'ne getireceklerini söylediler.
Müşteri tespiti: Yani tamam ben iletişime geçeyim o şubeyle desem hiç uğraşmadan baştan savmış olacaklardı.

Şubeyle konuşmamı bitirdikten sonra gittigidiyor.com'a girip bir canlı destek hattı aradım. O anda koskoca sitede bir 7/24 canlı destek hattı olmadığını fark ettim. Ben de destek hattına e-posta atmaya karar verdim. E-postamı kısa zamanda yanıtlarlarsa bana bu da yeterdi. Çünkü otomatik onay süresi dolmak üzereydi, eğer onay verlmezse ürün kendiliğinden onaylanmış olacaktı. Derdimi anlatan e-postayı uygun başlık altında site destek hattına gönderdim, mesajın bir benzerini de satıcıya
göndermeyi ihmal etmedim.

1 saat sonra satıcıdan bana bir mesaj geldi. Satıcıya mesajım ulaşmıştı ve satıcı bu durumu çözmek için araştırma yapmıştı. Satıcının öğrendiğine göre Aras Karamürsel şubesinde etiketleme anında bir karışıklık olmuş, bana gönderilecek pakete Lefkoşe etiketi basılmıştı. Paket buna rağmen Ankara aracına konulmuş, şubeye gelmiş ancak şubeden çıkmadan Lefkoşe'ye yönlendirilmişti.

Lefkoşe'ye giden kargo hala benim adımaydı, yani alıcı bendim ama adres farklıydı. İşin kilit noktası da buradaydı. Kargo bir güvenlikçiye(!) teslim edilmiş, alıcıyı bulma işi güvenlikçiye havale edilmişti. Güvenlikçi ve kargoyu benim yerime alan kişiler de ya kör, ya da duyarsız olmalı ki alıcı adının farklı olmasını hiç önemsememiş, durumu Aras Kargo yetkililerine bildirmemişlerdi.

Çukurambar Şubesi'ndeki yetkililer yasal olarak paketi geri alma haklarının olduğunu, beklersem paketin elbet geri alınacağını söylüyorlardı (Önceden en geç salı elimizde olur denmişken şimdi süre nedense perşembeye çıkmıştı, perşembenin de gerçekçi bir gün olmadığı aşikardı). Bense bir bileklik işinin bu kadar uzamasından rahatsızdım.

Neyse ki satıcı Aras Çukurambar şubesi kadar ütopik değildi. Durumun çözülmeyecek kadar karmaşık olduğunu, pazartesi günü yeni bir kargo göndereceğini, bu kargoyu en kısa zamanda alacağımı belirtti. Bekleme süremi göz önünde bulundurduğumda, önümdeki en makul seçenek satıcının yeni kargosunu beklemek görünüyordu.

Çukurambar şubesindeki yetkililere durumu bildirdim. Lefkoşe şubesindeki taleplerini iptal etmelerini (o talebi de e-posta yoluyla yaptıklarını öğrendiğimde kararımın ne kadar yerinde olduğunu anladım), konuyu satıcı ile aramda hallettiğimi, satıcının yeni bir ürün göndereceğini söyledim. Yeni ürün geldiğinde beni aramalarını söylemeyi de ihmal etmedim. Karşımdaki bayan "ararız efendim tabii ki ararız" dedi ve kapattı.

Bu arada bu olaylardan az sonra gittigidiyor.com'un bana cevabı ulaşmıştı. Bilgim ve onayım dışında satıcıya para transferinin yapılmayacağını, ürün bana ulaştığı anda onayı verebileceğimi söylüyorlardı. Bu beni iyice rahatlattı. Çünkü olması gerektiği gibi eğer sorun çözülemezse mağdur konumunda olacak kişi ben değil, satıcı olacaktı.

17 Kasım günü yeni gönderilen ürün yurduma gelmişti. Tabii ki ararız denmesine rağmen telefonumu kimse aramamıştı. Ama bu sefer işi sağlama almak istediklerinden olacak, odama kadar çıkmışlar, beni bulamamışlar ve kargoyu arkadaşıma vermişlerdi. Tabii kargo alıcı ödemeli olduğundan arkadaşım kargonun parasını ödemişti. Akşam odaya geldiğimde kargonun gelmiş olduğunu gördüm, hemen alışverişe onayı verdim ve bu macerayı burada noktaladım.

SONUÇ:
Bu alışveriş deneyimimde 3 taraf ile muhattap oldum. Bunlardan gittigidiyor.com çok hızlı bir şekilde problemi çözerek benim mağdur olma şansımı sıfıra indirdi. Satıcı ise anlayışlı ve soğukkanlı yaklaşımıyla bana yeni bir ürün göndererek üzerine düşeni yaptı. Ancak Aras Kargo yetkilileri hakkında görüşüm çok olumlu olmadı. Yazımı okuyanların da benimle aynı kanıyı paylaşacaklarını düşünüyorum. Kargoculuk sisteminin bir açığı olarak gördüğüm gelen kargoyu güvenlikçi yada danışmaya bırakma gibi olaylar bana göre kargo şirketinin kargonun iletileceği kişiyle önceden iletişime geçip bir tarih ayarlaması sonucu sıfıra indirilebilir. Aras Kargo'nun bu çerçevede benden aldığı not çok yüksek değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder